• kelly reichardt'ın old joy'dan sonraki filmi. galası cannes film festivalinde yapıldı. başrolde çok iyi bir performans gösterdiği söylenen michelle williams var. yine söylenene göre old joy'la aynı yaklaşıma sahipmiş. merakla bekliyoruz ama nereye bekliyoruz? sinema? dvd? torrent? inland empire'ın bile gösterime girmediği bir ülkede cevap belli herhalde.
  • bu filmi sevenler bir de buradan yakınız hatta (bkz: sans toit ni loi)
  • ifistanbul 2009'da gösterilecektir.
  • 19.02.2009 persembe 21:30'da emek sinemasında izlemek mümkündür.
  • içindeki yan karakterlerin, yani sıradan insanların iyi sunulamadığı film.

    --- spoiler ---

    o yan karakterlerin sıradanlıklarına da dokunmak istemiş de, makara yetmemiş gibi duruyor. ama film o kadar kısa ki, insan film sonunda bu eksikliği fazlasıyla hisseder oluyor. o tamircideki ustabaşı kılıklı herifin umursamazlığının daha fazla gösterilmesini, güvenlik görevlisi amcanın "bu dünyada iyi insanlar da var" tribinden az biraz daha derin diyaloglarla giydirilmesini isterdim. ayrıca, filmin başındaki o ateş yakmış elemanların da film için moody bir etkiden başka bir şey yarattıklarını sanmıyorum.

    --- spoiler ---

    old joy filmini izleyip de bu filmi yazan, çeken kişilerin aynı kişiler olduğunu anlamamak da imkansız.
  • uluslararası eskişehir film festivali kapsamında, 2 -4-8 mayıs tarihlerinde gösterimde olacak .
  • michelle williams'ın brooklyn sokaklarında bıcırıkların genel sekreteri olan kızı matilda'nın peşinden koşuşunu izlemeyi çok seviyorum vallahi. istiyorum ki, omg, people, in touch, us weekly bu ikilinin fotoraflarını daha çok yayınlasın. ama michelle williams'ın wendy adlı so-called fakir amerikalı olarak lucy adlı köpeciğin peşinde koşmasını çok sıkıcı buldum. bisiklet hırsızları falan tamam da, bu yani nedir ağbicim.
  • allahtan bu sefer ortada ilgi çekici bir olay var diyerek başlıyorsunuz izlemeye, fakat sonradan anlıyorsunuz ki oldukça sıradan bir olaymış, yine de old joy'a göre daha bir akıcı olmuş bu film. dolayısıyla old joy gibi bu filmi de senaryosu için değil, her bir sahnesi ayrı bir fotoğraf karesiymiş gibi duran çekimleri için izliyorsun. ha bir de muhteşem oyunculuğu ve muhteşem tatlılığıyla michelle williams var, kısa ve siyah saç kendisine bu kadar çok yakışıyorken neden hâlâ sarışın olmakta ısrarcı anlamıyorum, yapma bunu bize michelle!
  • doğru düzgün dramatik bir çatışma yaratamadan biten ve olması gerektiğinden fazla dramatik olan sıradan bir film. son dönem moda oldu bu tarz filmler yapmak "bağımsız" amerikan sinemasında.
  • sevip sevmediğimi tam olarak anlayamadığım, durağan, yapış yapış çaresizlik duygusunun işlendiği film.
hesabın var mı? giriş yap